MENÜ
ANA SAYFA
x

Hekim sorumluluğu demişken…

17.02.2013

Son yıllarda artan oranda karşılaştığımız bir tecavüz türü beni ziyadesiyle kaygılandırıyor. Daha çok ergenler arasında yaşandığını gözlüyoruz bu türün ama erişkinler arasında da az değil. İki kişi arasında, sevgililik ilişkisi başlıyor. Bir kısmı okul veya iş arkadaşı, bir kısmı aynı mahalleden ve bir kısmı da sosyal medyada tanışıyor. İlk başlarda el ele tutuşma, arkadaşlarla gezme süreci bir süre sonra yaşlarından da beklendiği biçimde cinselliklerinin keşfedilmesi sürecine evriliyor. Kadınlara toplum tarafından dayatılan toplumsal cinsiyet kimliği birçoğunda örtük bir baskı unsuru olarak kendisini gösterdiğinden, erkeğin talebi olan cinsel ilişki aşamasına çoğunlukla değişik zorlayıcı yöntemlerle geçiliyor. Sevgililik durumunun, cinselliğin keşfi sırasında oynanan oyunların açığa çıkması başlı başına bir tehdit aracı olarak kullanılabiliyor. Bu tehditleri aileleri ile paylaşamayan kadınlar taleplere boyun eğiyorlar.

İlk tecavüz de gerçekleşmiş oluyor böylece, ancak bununla bitmiyor. Sözünü ettiğim kaygı verici tecavüzün adına “zincirleme tecavüz” adını da verebiliriz. Bu kez ifşa edilmesi tehdidi savrulan durum kadınlar için çok daha ürkütücü bir boyuta ulaşmış oluyor toplumsal algı nedeniyle. Namusun konumlandırıldığı yer itibarıyla artık tüm dirençlerini yitirmiş ve bir çaresizlik sarmalı içine girmiş oluyorlar.

Kiminde bu zorlamalara görüntü kayıtları ve bu kayıtların paylaşılması tehditleri ekleniyor. Görüntüler veya ikili arasındaki tüm mahremiyet üçüncü ve dahi sayısız kişi ile de paylaşılıyor gerçekten. Kadınlar bu kez durumlarının paylaşıldığı diğer erkeklerle de birlikte olmaya zorlanıyor. Erişkinlerde bir pazarlama faaliyetİ ve erkeklerin kadın ticareti yapması olarak adlandırılabilecek bu durum, ergenlerde önce “erk” kazanmanın aracı olarak karşımıza çıkıyor, ancak yerini hızla kapitalist üretim ilişkilerinin içinde hızla piyasanın acımasız kurallarına terk ediyor.

İlk adımın bir sevgililik hali gibi görünen ilişkinin içinde atılmış olması, bu ilk tecavüzün fark edilebilmesini güçleştiriyor. Sonrasında gelen zincirleme tecavüzler ise çaresizlik duygusunu derinleştirerek kadınların bu durumla sağlıklı biçimde başa çıkabilmesini ve bu kısır döngüden kurtulabilmesini gittikçe daha fazla zorlaştırıyor.

Tecavüz çok zor paylaşılan bir saldırı türü. Dayatılan tüm çarpık değerlerle birlikte tecavüze uğrayan insanları suçluluk duyguları ile baş başa bırakıyor. Gerçekdışı suçluluk algısı sessizliğe dönüşüyor. Zincirleme tecavüzler, tam da bu gerçekdışı suçluluk algısı üzerinden kendisini var ediyor.

Sağlıklı her bireyin cinselliğini keşfetmek için arayışlarının olması zorunludur. Hangi yemeklerden, hangi müzikten, hangi kitaplardan ve hangi derslerden daha fazla hoşlanacağını keşfetme çabaları gibi, nasıl bir cinsellikten keyif alacağını da araştırarak bulacaktır insanlar. Cinsel eğitimlerin çocukluktan başlayarak yaşamımızın doğal bir parçası olması, arayışlarımızda yaşanan sorunların açıklıkla paylaşılabileceği ortamlar yerine bilgisizlik ve yaratılan tabularla, korkular büyütülüp özgürlükler sınırlandırılarak insanların cinselliklerini keşfe çıkmasına engel olmak mümkün değildir.

Olsa olsa zincirleme tecavüzler ve yargının “rızası vardı” kararları düşer insanların payına.